İkbal'im..
Bugün günlerden pazar ve oturdum seni düşünüyorum. Sanki başka bir şey yapıyormuşum gibi. Hep resmine bakıp hayaller kuruyorum ya. Beni nasıl üzdüğünü, neden sensiz kaldığımı, neden bu kadar acı çektiğimi düşünürken, senin bana gelişini düşünmek istedim. Senin bana gelişini düşünmek bana iyi gelecekti.
Senin bana gelişin öyle sıradan bir gelme olmazdı inan ki, o gün çocuklar gibi şen olur sokaklarda koştururdum.
Senin bana gelişin, fethettiği şehre zevcesini davet eden kral'ın duyduğu ihtişamlı gururu yaşatırdı bana.
Senin bana gelişin ile iklimler, mevsimler değişir hep bahar olurdu. Senin bana gelişin muazzam yapardı ortalığı.
Senin bana gelişin gönlümde çiçekler açtırır, dört mevsim bahar yaşatırdı ruhuma.
Senin bana gelişini kelimelerle tasvir etmem imkansız, senin bana gelişini resmetmesi için bir ressam tutsam, servetler bağışlasam, paletimde yeterli renk yok diyerek bu teklifimi kabul edemezdi.
Senin bana gelişini, şairlere tarif ettirmeye çalışsam, bu gelişi kelimelere dökemezlerdi.
Senin bana gelişin, dünya üstü bir olay gibi karşılanırdı kamuoyunda... O güne özel günler tertip edilirdi.
Şenlikler, düğünler, toylar kurulurdu.
Senin bana gelişin, yağmur gibi olurdu. Toprağıma düşerdin önce, ıslanırdım, sonra çiçeklerim filizlenmeye başlar, tomurcuklanır ve açardı.
Senin bana gelişin, it sürüsünü dağıtan bozkurt gücü verirdi aciz bedenime.
Maneviyatım, takvam gelişir, Tanrı'ya olan inancım artar, 5 vakit farz namazının üstüne 5 vakitte İkbal geldi diye şükür namazları eda ederdim.
Senin bana gelişin, bomba etkisi yaratırdı. Günlerce, aylarca konuşamaz, dilim tutulurdu mutluluktan.
Sadece senin bana gelişini düşünmek bile gönlüme inanılmaz hazlar verdi. Kim bilir bir gün belki gerçekten gelirsin bana.
Birgün mutlaka aşkım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder