Seni çok özlüyorum.
Anlat ne kadar özledin deseler kelimelerim kifayet eder mi, dağarcığım kafi gelir mi bilemiyorum.
Seni özlemek kızgın çöl ortasında kavurucu güneş altında, günlerce aç ve susuz olarak yürümüş adamın suya duyduğu özlem gibidir.
Hani susuzluktan etin kemiğin çekilir ya işte öyle.
Seni özlemek 800 km hızla giden air base uçağının kayalaşmış dağcıklara çarpması gibidir. Değil beşerin parçası uçağın ve maddenin zerresi kalmaz ya işte seni özlemek öylle bir şey.
Sen her sabah İkbal'siz uyanmanın verdiği acıyı zihninde tasavvur edebilir misin?
Her uyandığım da yanımda olmayışın, her sabah yepyeni bir hayal kırıklığıdır. Rüyalarında sarılırsın,öpersin,koklarsın,saçlarına dokunursun mutluluk denen kavramı gerçekten tatmaya başlamışsındır o da ne bir açarsın gözlerini rüyaymış. İşte her sabah hayal kırıklıkları ile uyanırım ben.
Bir yolu olmalı,bir çaresi bulunmalı bunun.
Bir iğnesi,ilacı,şurubu,serumu olmalı İkbalsiz'liğin...
Çok mu fenalaştın İkbal Tedavi merkezine gidip iki İkbaltoksan serumundan bağlanmalı ve ağrıların acıların biraz olsun hafiflemeli mesela..
Gecelerin rüya süresi uzatılmalı, İkbal'siz geçen kısımları tedavülden kaldırılmalı...
Çok özlüyorum seni... Özlemekten kafamı duvarlara vura vura hücrelerine ayırmak istiyorum. Hani madde bağımlısı gençleri sinemagrafik sahnelerde canlandırırlar, uyuşturucu madde alamadığı için camı çerçeveyi indirir, yatakları parçalar, eline ne geçerse duvarlara, yerlere fırlatır ya işte İkbal'e müptela olmuş gönlümde böyledir.
Bir aşık adam bu kadar yerlerde süründürülmez.
Zaten aramıza yollar, mesafeler, zamanlar girmiş bir de sen üzme beni...
Ne bileyim herşeye rağmen mutlu olmaya çalışmak bile mutlu eder insanı.
Mesela pür neşe içinde konuşabiliriz telefonlarda... Bir günaydın mesajı yazarsın mesela... Açarsın anlık görüntülü konuşma araçlarını "erkeğim" der kapatırsın bu bana bir süre yeter.
Hiç mi okulda eline kalem kağıt vermediler be kadın... İki kelamdan imtina ediyorsun.
Mutsuz olduğunu biliyorum. Nerden mi biliyorum babamdan... "Mutsuz insan sürekli hastalık halindedir" derdi.
Ne vakit arasan hastasın. Sesini cıvıl cıvıl duymak görüşmelerimizin başlangıcında kaldı.
Kadın istesin herşeyi yapar. Bir yol bulur, bir çözüm üretir derdi babam.
Bir yol bu be İkbal, bu can ağrısı dinmese de hafiflesin biraz.
Resimlerine bakmaktan her bir pixelini ezberledim be yavrum.
Seni çok özlüyorum. Bu kadar saçmalamışlıklarımı sana olan hasretime istinaden mazur ve makul gör.
Seni seviyorum.
Bir gün mutlaka aşkım.
-iphone'umdan gönderildi-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder