İkbal'e Mektuplar-33 (Yaşayalım Be!)

İkbal'im... Gözümün nuru, ömrümün varı yarim.

Ne olur bir sabah da kavgasız gürültüsüz uyansak, uzansak yeşil çimenlere seyrine dursak gökyüzünü... Sen avuçlarıma düşürsen yüzünü, ben gözyaşlarımla gözlerinin mahmurluğunu giderecek ilk suyu çarpsam yüzüne...

Ne olur gecelerimiz en karanlık zamanlarda bile apaydınlık olsa, ne olur aramızdaki kilometreler kısalıverse, ne olur zaman mekan yerini yurdunu şaşırsa, yerler ve gökler muvaffakiyetini yitirip yerle yeksan olsa.

Ne olur sınanmasa gayrı yüreğimiz, ne olur mayasını tuttursa artık dileğimiz, ne olur her kula tahsis edilen meleklerimiz tutuverse kollarımızdan kaldırsa ayağa, dimdik çıkıversek hayatın karşısına...

Ne olur koşulsuz şartsız iman ettiğimiz Allah bizi sigaya çekmese gayrı.

Sabredenlere vaadedilen o mükafatlara erişebilmemiz için daha kaç zaman, daha kaç suhuf sabretmemiz gerekiyor ki acep.

Şartlarımız ne olursa olsun. Ne kadar zor , ne kadar engelli olursa olsun mutlu olabilsek, karnımız doyuyor, sağlığımız sıhhatimiz yerinde, çocuklarımız koşup oynayabiliyorsa, gerisi teferruat kalsa ömrümüzde.

Yasaklarda sevişsek ve hazzını hiç bir şeye değişmesek..

Mesela, sen aklıma gelende terketsem dünyayı, aklına ben gelende farketsen dünyayı...

Ah be güzelim.. Ne olur sanki bir sabah ta kavgasız gürültüsüz uyansak...

Ah be aşkım bir sabah uyansak ve kavuşsak..

Bir gün mutlaka aşkım
15/09/2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder