Ikbal'im... Seninle geçirdiğim her an benim için bahsedilmiş bir hediyedir. Sabah uyandigimda, sesini duyar gibi oldum bana bebeğim dediğin o anda tüm hücrelerim zerre zerre titredi adeta.
Sonra o yüzümdeki aptal sırıtma yeniden geldi. Bir ara elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gidip aynaya baktığımda o sersem gülümsemeyi gördüm yüzümde.Kendi halime güldüm sonra...
Sonra acıktım ve kahvaltı yapayım diye geçirirken aklımdan aklıma senle ve ailemizle geçireceğimiz mutlu güzel günleri düşlemeye başladım.
Sanırım sen bana iyilik falan pompalıyorsun. Etrafımda kimseye suizan ile bakamıyorum mesela. Kim ne derse inanıyorum hemen. Sokak hayvanlarına ayrı bir merhamet besliyorum. Sonra seni, oğullarımızı ve kızlarimızı düşünüyorum.Evimizi, sokağımızı, mahallemizi, arabamızı, işimizi, gücümüzü düşünüyorum.
Senle ve ailemle bir günümü düşündüm günüm pür-ü neşe doldu.
Bu ailenin reisi olarak sabah namazına uyanırım. Tüm aile bireylerini öperek sevgiyle, muhabbetle uyandırırım sabah namazına. Ben imam olurum... Oğullarımızdan biri müezzin. Ailecek cemaatle kılarız sabah namazını. Yada uyandırırım herkesi, ben oğullarım ile birlikte camiye gider eda ederim sabah namazını sen kızlarımızla birlikte evde kılarsınız.
Sonra biz dönene kadar kahvaltılar hazırlar, bizi beklersiniz. Gelip neşe içinde kahvaltımızı yaparız. Sonra çocuklar okula gitmek için, ben işe gitmek için hazırlanırım. Çocukların hazırlanmasına yardımcı olduğun gibi ilgilenirsin benle. Kravatımı düzeltirsin., ceketimi giydirirsin.
Sonra çıkarız evden çocuklarımızı okula bırakırım, ordan doğru işe. Saat 10 olur ve ben seni özlerim sesini duymak için ararım hemen, arkadan kızımızın baba baba sesleri mutlu eder beni. Seni ne kadar çok sevdiğimi ve özlediğimi söylerim. Dönerim işimin başına.
Öğle yemeğine çıkınca ararım tekrar, Ayak üstü, bistro şeklinde gün içi sohbetimizi yaparız.
Sonra dönerim işimin başına. Akşam çocuklarımızı okuldan almaya sen gidersin. Dönerken akşama hazırlayacağın leziz yemeklerin malzemelerini alırsın.
Çocuklarımıza hep nasihat ederim. Annenizi üzmeyin diye. Onlarda dinler baba sözünü, sen yemek yaparken, ev işleri ile uğraşırken zorluk çıkarmazlar.
Akşam gelirim. Kapıyı çaldığım anda evin içinden çocuklarımızın ayak sesleri, senin '' durun çocuklar düşeceksiniz bak'' serzenişlerini duyarım.
Kapı açılır, çocuklarımız atlar kucağıma , hepsini ayrı ayrı öper koklarım eşiklikte. Sonra sen geriden, ana kraliçe edası ile izlersin yüzünde bir gülümseme ile.
Sonra sıra sana gelir, sen sitemler edersin ayak üstü '' çocuklardan nihayet bana sıra gelebildi'' diye. Öperim koklarım, sarılırım sana.
Sonra çocuklarımıza okuyacakları kitapları ayarladıktan sonra gelirim mutfağa yanına. Sen salatayı hazırlarken, ben masayı kurarım. El ele göz göze muhabbetle hazırlarız ailemizin akşam yemeğini. Yemeğimize başlar yemeklerimizi yerken çocuklarımızdan biri yemek duası yapmak ister. Çünkü ben onlara öğretmişimdir. Müslümanlar yemeğin ortasında dua ederler. Başında hristiyanlar sonunda yahudiler yemek duası yapar biz ortasında. Bunu bile evlatlarımız bu düstura uygun yemek duamızı yapar.
Yemek duası biter ve yemeğimize devam ederken, hepinizin gözlerine ayrı ayrı bakıp, göz bebeklerinizin içindeki mutluluğu gördüğüm için ''elhamdulillah'' derim.
Sonra hep birlikte toplarız masayı. Sen kahvelerimizi yaparken ben çocuklarımızı alırım yanıma ve günün hikayesini anlatırım onlara. Onlara hikaye anlatırken öyle geçerim ki kendimden, gözlerini kırpmadan, nefes almadan dinlerler beni.
Onlar odalarına çekilip, bilgisayar, tv, kitap, oyun ile ilgilenirken biz seninle televizyon karşısında kahvelerimizi yudumlarız.
Hatta çıkar balkona, kahvelerle birlikte birer sigara tellendiririz belki.
Sonra yatma vakti geldiğinde, birlikte yatırırız onları yataklarına. Ben aile reisi olarak her birine ayrı ayrı dualar ederim. Sağ salim uyuyup, sağlıkla sıhhatle uyanmaları için.
Sonra onlar uykunun kenevir salıncağına bindiklerinde, geçeriz odamıza, sohbet eder muhabbetle birbirimize sarılırız. Yarınların planları üzerine konuşuruz. Aile ziyaretlerimizden, bayram tatillerinden konuşuruz biraz. Eve alacağımız bir kaç eksik üzerine tasarruf tedbirleri uygulamamız gerektiği üzerine konuşuruz mesela.
Sonra sarılırız birbirimize, sen koyarsın başını göğsüme uyursun. Sen göğsümde alıp verdiğin her nefes ile mutlu edersin beni. Bende Tanrı'ya şükür üstüne şükür ederim.
Hep birlikte kocaman ve mutlu bir aile oluruz.
Bir gün mutlaka aşkım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder